Kategoriler
Şairler

Ahmet EKİCİ

1954 yılında kahraman Maraş’ın Göksun ilçesine bağlı yeni yapan köyünde doğdu. İlkokul yıllarında şiir merakı başlayan Ahmet ekici yazdığı şiirleri hiç biriktirmedi birkaç gün okuyup yırtıp attı. 1977 yılından sonra yazdığı şiirleri biriktirmeye başladı. Aşk, sevgi, memleket, gurbet şiirleri ve taşlamalar yazan Ahmet ekici 1999 yılında kuru ağaçtaki yaprak adlı kitabı çıkardı aynı yıl Anadolu hececileri 1 ve Anadolu hececileri 2 de yer aldı 2000 yılında Anadolu hececileri 4 de yer alan Ahmet ekici aynı yıl yorgun yolcu adlı kitabı çıkardı. 1999- 2003 yılları arasın da Anadolu İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Yönetim Kurulunda görev aldı. Çok sayıda radyo ve televizyonlarda şiir ve söyleşi programlarına da katılan Ahmet ekicinin şiirleri Türkiye’nin birçok bölgesinde dergi ve gazetelerde yayınlandı Halen kayseri de ikâmet eden Ahmet ekicinin basıma hazırlanmış şiir ve öyküleri bulunmaktadır.
ESERLERİ
1 Kuruağaçtaki yaprak, 2 Yorgun yolcu,

ANTOLOJİLER: Anadolu hececileri 1 -Anadolu hececileri 2 -Anadolu hececileri 4-:kültürün günlüğü şiir antolojisi(melikgazi belediyesi.) – göksunlu şairler şiir antolojisi(göksun belediyesi)

 

 

 

ERCİYES

Nice şair, şiir yazmış görmeden

Sana âşık kullar gibi Erciyes

Niceleri yorgun düşmüş varmadan

Engel dolu yollar gibi Erciyes

İkimizin vardır bir ortak yanı

Patlamaya hazır durur volkanı

Buz gibi suyunla kandırdın beni

Gölün ile seller gibi Erciyes

Nice kültürlere tanıklık ettin

Nice kötülüğü sende erittin

Güzel yurdumuza adınla yettin

Tarih kokan diller gibi Erciyes

Suyun ile sebil ettin çevreni

Ateşinle tamamladın devreni

Ne olur korkutma geçen kervanı

Taşın olsun güller gibi Erciyes

Niceleri endamına vuruldu

Niceleri aşkın ile kavruldu

Nice Ahmet eteğinde savruldu

Yelin ile küller gibi Erciyes.

 

KAYSERİ

İç ana dolu dur coğrafî yerin

Türkiye’nin kalbindesin kayseri

Bu güne dek hiç olmamış kederin

Sağlam temel derindesin kayseri.

Medresenle hanlarınla ünlüsün

Sanayinle ticaretle canlısın

Camilerin, kümbetinle şanlısın

Kızıl ırmak bendindesin kayseri.

Hitit’ten Roma’ya Bizans ve Arap

Selçuklu Osmanlı ne idi ya rab

Tarih ile dolu cumhuriyete bak

Her yönüyle zengindesin kayseri.

Her köşende ulemalar izi var

Gergef gibi işlemişler sözü var

Çürümeyen kaybolmayan özü var

Hiç solmayan rengindesin kayseri.

Kale gibi sağlam durur imanın

Boş değildir zekâ dolu insanın

Tatlı şive öyle hoş ki lisanın

Her an kültür cengindesin kayseri.

Geldiğimde hoş değildi bakışım

Nasıl oldu bilmem beni yakışın

Bu kalbime her sevgiyi sokuşun

Bu Ahmet’in kendindesin kayseri.

Söyledinmi Hiç

 

Gönül mutfağında bir şeyler yapıp,
Sevdiğine ikram eyledin mi hiç,

Utana, sıkıla yanaktan öpüp,

Sevdiğini ona söyledin mi hiç

Acıyı neşeyi hep ondan alıp,

Hiç hayal kurdun mu hülyaya dalıp,

Ellerini açıp hakka yalvarıp,

Sabahlara kadar ağladın mı hiç.

Bir gün tanıdın mı onu yakından

Ayrılsan da sevda bitmez kökünden

Yara aldı diye sevda okundan

Gönlünü zincire bağladın mı hiç

Sahte sevgi ile kurulmaz ekip

Korkuya kapılma çevrene bakıp

Gönlünü yavaşça sorguya çekip

Ahmet’ i haberdar eyledin mi hiç.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir