Semra Meral
Hayatımızın akışı, sağlığımızın iniş – çıkışlarından şöyle i
“huh” deyip başımı kaldırıp platforma baktığımda; yaprakların sararıp
dökülmeye başladığı şu günlerde, ben hala DİNÇERLER PARKINDA ağustos
sıcağında, dondurmada, püfür püfür rüzgarda kalmışım…Üşüdüm
ürperdim…Titreyip kendime döndüm!
Gündem değişmiş neler yazılmamış neler söylenmemiş ki.
Ama ortak paydamız hep Zile, Zilemiz!
Niye yazamadık, yazmadık, unuttuk mu ? HAYIR ! İhmal mi ettik ?
HAYIR HAYIR !
Neden Yusuf Beyin rahatsızlığı…Sebep: Yusuf Beyde epeydir
varolan belağrılarının son nokataya gelip iki bel fıtığının birden
patlaması…Yusuf Beyin yürüyemez hale gelmesi…Kayseri’deki
doktorların “hemen acilen ameliyat” , “yoksa felç olursun” deyip bizi
telaşlandırmaları…Bir gün okuluna gidebildi…Ramazan boyunca
evdeydi.
Bayram sonu hocasının da tavsiyesiyle kızım babasını Ankara’ya
kendi hastanesine götürdü.
Şu an kızımın ihtisas yaptığı Ankara Fizik Tedavi –
Rehabilitasyon Araştırma ve Eğitim Hastanesinde tedavi
görüyor…Sağlığı her geçen gün çok şükür iyiye gidiyor…
Bu vesileyle kızımın hocaları başta doc. dr. Füsun KÖSEOĞLU ve
doc. dr. Meltem ARAS olamak üzere bütün doktor arkadaşlarına ve
değerli fizyoterapistlere, hemşirelere ve personellere şükranlarımızı
arz ederiz…
İkinci neden oğlumu bu sene fen lisesine yatılı verişim. Ben
tekniğe ayak uydurmakta zorluk çekiyorum. O gelecek de gönlü olacakta
yazacak, yoksa dedik ya Zile için söylenecek her söz, içimizdeki
köz…
Değerli Mustafa nın ( öğretim görevlisi Mustafa DÖNGELOĞLU )
yazısında ismimizi telafuz etmesi bizzat atıfta bulunması yazmamı
çabuklaştırdı…
Yusuf Bey Hoca sı Ankara da olduğu için değirmenlerle ilgili işin
teknik yönünü ben ona bırakıyorum. İnşallah sağlıkla dönecek ve
yazacaktır.
Ben şunları söylemek istiyorum…Değerli öğrencim Mustafa
Hatırlıyor musun ? ” Sen tiyatro yapamazsın, rol yapamazsın ”
deyip seni tiyatro çalışmasına almamışım,bunu bana:
Zile Meslek Yüksek Okulunda Türk Dili derslerine girdiğimde
söylemiştim ” Bak hocam ben yüksek okulda hoca oldum ” demeye
çalışırken sitem vardı sesinde.
Evet değerli oğlum ” Sen rol yapamazsın ” derken ne kadar
haklıymışım yine rol yapmıyor; tabi doğal olarak sitem ediyordum.
Ben sana üniversitede hoca olamazsın dememiş, rol yapamazsın
demişim.
Bak ne güzel araştırıyor projeler üretiyorsun. Öğrencilerimizin
projelerine artık ayak uydurmakta zorlanıyoruz. “DEĞİRMEN MİSALİ
DÖNÜYOR BAŞIMIZ”
Hakan ÇAVDAR yiğenimiz rahmetli kayınvalidem Fadime Hanım ÇAVDAR
lardan.
Nur içinde yatsın kızımın birinci isminin sahibi inşallah sevgili
oğluna duaları yetişti. Bi Zile nin Fadime Hanımı, SEVECEN bir o kadar
vefalı cefakar, hep hayırla yad ediyorum. Mekanı cennet olsun.
Hakan ÇAVDAR la inşallah elele verir, marangoz ustası Mehmet
ÇAVDAR ların Ömer ÇAVDAR ların Süleyman ÇAVDAR ların ruhunu şad
edersiniz. Değirmenler döndükçe Döngeloğulları Çavdaroğulları yaşar.
İşiniz ras gelsin
Ferda, Esra SEREZLİ ile Feza ve Aslı SEREZLİ de öğrencilerimdi.
Tesadüf o ya dördünü de okuttum hepsi birbirinden tatlıydı.
Bu vesileyle Erciyesin eteklerinden, yetiştirdiğim yüzlerce
binlerce evladıma Zile Kalesinden uçurduğum kuşların kanadıyla
selamlar sevgiler gönderiyorum.Zilemin Zilelimin Geçmiş bayramı kutlu
olsun. 2007
ZİLE İÇİN ATILACAK HER ADIM, VERİLECEK SELAMIMDIR…
Semra MERAL
KAYSERİ LİSESİ Türk
Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
“huh” deyip başımı kaldırıp platforma baktığımda; yaprakların sararıp
dökülmeye başladığı şu günlerde, ben hala DİNÇERLER PARKINDA ağustos
sıcağında, dondurmada, püfür püfür rüzgarda kalmışım…Üşüdüm
ürperdim…Titreyip kendime döndüm!
Gündem değişmiş neler yazılmamış neler söylenmemiş ki.
Ama ortak paydamız hep Zile, Zilemiz!
Niye yazamadık, yazmadık, unuttuk mu ? HAYIR ! İhmal mi ettik ?
HAYIR HAYIR !
Neden Yusuf Beyin rahatsızlığı…Sebep: Yusuf Beyde epeydir
varolan belağrılarının son nokataya gelip iki bel fıtığının birden
patlaması…Yusuf Beyin yürüyemez hale gelmesi…Kayseri’deki
doktorların “hemen acilen ameliyat” , “yoksa felç olursun” deyip bizi
telaşlandırmaları…Bir gün okuluna gidebildi…Ramazan boyunca
evdeydi.
Bayram sonu hocasının da tavsiyesiyle kızım babasını Ankara’ya
kendi hastanesine götürdü.
Şu an kızımın ihtisas yaptığı Ankara Fizik Tedavi –
Rehabilitasyon Araştırma ve Eğitim Hastanesinde tedavi
görüyor…Sağlığı her geçen gün çok şükür iyiye gidiyor…
Bu vesileyle kızımın hocaları başta doc. dr. Füsun KÖSEOĞLU ve
doc. dr. Meltem ARAS olamak üzere bütün doktor arkadaşlarına ve
değerli fizyoterapistlere, hemşirelere ve personellere şükranlarımızı
arz ederiz…
İkinci neden oğlumu bu sene fen lisesine yatılı verişim. Ben
tekniğe ayak uydurmakta zorluk çekiyorum. O gelecek de gönlü olacakta
yazacak, yoksa dedik ya Zile için söylenecek her söz, içimizdeki
köz…
Değerli Mustafa nın ( öğretim görevlisi Mustafa DÖNGELOĞLU )
yazısında ismimizi telafuz etmesi bizzat atıfta bulunması yazmamı
çabuklaştırdı…
Yusuf Bey Hoca sı Ankara da olduğu için değirmenlerle ilgili işin
teknik yönünü ben ona bırakıyorum. İnşallah sağlıkla dönecek ve
yazacaktır.
Ben şunları söylemek istiyorum…Değerli öğrencim Mustafa
Hatırlıyor musun ? ” Sen tiyatro yapamazsın, rol yapamazsın ”
deyip seni tiyatro çalışmasına almamışım,bunu bana:
Zile Meslek Yüksek Okulunda Türk Dili derslerine girdiğimde
söylemiştim ” Bak hocam ben yüksek okulda hoca oldum ” demeye
çalışırken sitem vardı sesinde.
Evet değerli oğlum ” Sen rol yapamazsın ” derken ne kadar
haklıymışım yine rol yapmıyor; tabi doğal olarak sitem ediyordum.
Ben sana üniversitede hoca olamazsın dememiş, rol yapamazsın
demişim.
Bak ne güzel araştırıyor projeler üretiyorsun. Öğrencilerimizin
projelerine artık ayak uydurmakta zorlanıyoruz. “DEĞİRMEN MİSALİ
DÖNÜYOR BAŞIMIZ”
Hakan ÇAVDAR yiğenimiz rahmetli kayınvalidem Fadime Hanım ÇAVDAR
lardan.
Nur içinde yatsın kızımın birinci isminin sahibi inşallah sevgili
oğluna duaları yetişti. Bi Zile nin Fadime Hanımı, SEVECEN bir o kadar
vefalı cefakar, hep hayırla yad ediyorum. Mekanı cennet olsun.
Hakan ÇAVDAR la inşallah elele verir, marangoz ustası Mehmet
ÇAVDAR ların Ömer ÇAVDAR ların Süleyman ÇAVDAR ların ruhunu şad
edersiniz. Değirmenler döndükçe Döngeloğulları Çavdaroğulları yaşar.
İşiniz ras gelsin
Ferda, Esra SEREZLİ ile Feza ve Aslı SEREZLİ de öğrencilerimdi.
Tesadüf o ya dördünü de okuttum hepsi birbirinden tatlıydı.
Bu vesileyle Erciyesin eteklerinden, yetiştirdiğim yüzlerce
binlerce evladıma Zile Kalesinden uçurduğum kuşların kanadıyla
selamlar sevgiler gönderiyorum.Zilemin Zilelimin Geçmiş bayramı kutlu
olsun. 2007
ZİLE İÇİN ATILACAK HER ADIM, VERİLECEK SELAMIMDIR…
Semra MERAL
KAYSERİ LİSESİ Türk
Dili ve Edebiyatı Öğretmeni