Semra Meral
İSTİKLÂL MARŞI’mızı , ‘biz’ sadece,12 Martlar’da değil;
her gün, her şafak , semada “doya doya” yaşıyor;
ÇANAKKALE’mizi,‘biz’ sadece, ‘18 Martlar’da değil;
her gün, her ufuk , deryada “duya duya” yaşıyoruz!
Biz İstiklâl Marşımız için, her şafakta ;
[“Dilimde duasın, gönülde şükrüm;
Sen benimsin ‘benim’ İstiklâl Mührüm!..” SM] derken
bin bir iştiyak ile, ‘selâm’ göndeririz hep yeniden…
Biz İstiklal Marşı’mız için , her mehtapta ;
[ “Dilimde türküsün, gönülde şarkım;
Sen benimsin ‘benim’ İstiklâl Marşı’m! ”SM] derken
bin bir şevk ile ‘kelâm’ göndeririz hep yeniden…
“12 Mart-2010” İstiklâl Marşımızın
kabul edilişinin 89. Yıl dönümüydü..
“15 Mart-2014” yani bu yıl da,
Çanakkale Zaferimizin 99. Yıl dönümüydü…
100.yıla ‘bir’ kala , ‘99’ kutlu isimle titrerken ellerimiz ;
’99 İsm-i Âzam’la titredi ‘kalemlerimiz’ bin bir vecd ile
yeniden…
İSTİKLÂL MARŞIMIZın Kabul Edilişinin89.Yılı’nda şöyle demiştik (*)
[ Hakk’a tapan milletimin özünün tezâhürü ‘türkülerimiz’ kadar saf,
necip milletimin özünün dildârı ‘şarkılarımız’ kadar naif olan marşım;
doğuşunun, bizim oluşunun “89. yıldönümü” kutlu olsun!…
“Yeniden yazılsa olmaz mı?..” işgüzârlığına; hasta, yorgun, bîtap olduğu halde,yatağından aslanlar gibi doğrularak:
“Allah (c.c), bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdıracak günler göstermesin!..” diyen Mehmet Âkif Ersoy’umuzun
“O, artık benim değil, milletimindir!” diyerek ‘Safahat’a alınmasına
bile gönlü razı olmayan; mührü, aziz milletimizin soylu vicdanına emanet edilmiş Marşım, gönlümüzdeki tahtına;
Seksen dokuzuncu defa “hoş geldin, şerefler verdin!..”
Ey, alı şehit kanı bayrağımın ‘kıta kıta’ ikizi!
Ey, vatanımın ‘kırk bir kere maş’Allah’ niyazı!
Ey, bayrağımın şiir âbidesi!
Ey, toprağımın fikir meşâlesi!
seksen dokuzuncu defa; hoş geldin, şerefler verdin!..
Ey ‘kız kardeşimin gelinliği’ ; bayrağımın sırdaşı,
Ey ‘şehidimin son örtüsü’ ; bayrağımın gardaşı,
Ey, ninemin sesli göz yaşı;
Ey, dedemin fesli gönüldaşı;
Seksen dokuzuncu defa; hoş geldin, şerefler verdin!..
Ey ‘savaşın kartalı bayrağım’ın göklerdeki kanat sesi ;
Ey ‘barışın güvercini bayrağım’ın gönderdeki dost sesi ;
Ey, annemin şanlı duası;
Ey, bebemin nazlı ninnisi ;
Seksen dokuzuncu defa hoş geldin , şerefler verdin!..
Ey bizim marşımız,
Ey gönlümüzün ‘en hoş köşesi ’nin, hanelerimizin ‘en baş köşesi’ nin şeref misafiri, gönlümüzde kurduğun tahta;
Seksen dokuzuncu defa hoş geldin, şerefler verdin!..
Sen bizim mübarek bahtımız,
Sen arş’a yükselen kutlu şansımızsın!..
Ey tahtımız, ey bahtımız, ey şansımız!
Ey dua nefesinde arş’a yükselen nurlu sesimiz!
RABBİM seni ; elde nazlı, gönderde şanlı bayrağımızla
birlikte, arş’a yükselen kutlu birlikteliğinizden ayırmasın!..
Sizler var oldukça;
İnş’Allah haşre dek, miraç miraç ‘nur’ yükselecek semâya
Ve inş’Allah , rahmet rahmet ‘yağmur’ yağacak sahraya!..
İnş’Allah haşre dek, hâktan, HAKK ‘a ‘avuç avuç’
dua yükselecek Ve inş’Allah, yıldız yıldız ‘ nur’ inecek deryaya…
İnş’Allah daha nice ‘seksen dokuzlar’dan, inş’Allah daha nice ‘doksan dokuzlar’a…]
.