Büyük TÜRK ve TÜRKÇE sevdalısı…
Büyük dava,ülkü ve gönül adamı…
Büyük zorluklara, fedâkarlıklara, çilekeşle dopdolu hayata rağmen; yüzünden hiç gülmeyi esirgemeyen babacan, sevgi,merhamet dolu yüce insan.
Mustafa ÖZTÜRK…
Hayatını anlatmadan İstanbul 2015 baskılı (I.Hamur 16X23 cm.eabadve416 sh.) Mustafa ÖZTÜRK’e ARMAĞAN isimli sayın Prof.Dr. Mustafa ARGUNŞAH imzalı ve,
” Türklüğe hizmet için halk eylemiş Allah Onu
Hem de kısmet eylemiş her işte olmuş meyvedar” diyen Sayın Mustafa ASLAN Bey’in de tanımlarıyla arka kapakta yer alan yazı ile başlamak istiyorum.
Bu kitap,Başta Kayseri olmak üzere Türk dilinin,tarihinin,edebiyatının,kültürünün konuşulduğumekânlarda “Öztürk Hoca”, daha özelde “Çağdaş Dede Korkut” olarak tanınan, bilinen Mustafa Öztürk’e Türk Milletinin vefa borcunu ödemek için yayımlandı.
Bu kitap,aana dili Türkçeyi Yunus’ça saf,Karacaoğlan’ca gür,Akif’çe samimi,Atsız’ca keskin kullanan MUSTAFA ÖZTÜRK’ün Türkçe sevdasına dokunmak için yayımlandı.
Bu kitap,güttüğü Türklük davasında kendisi için herhangi bir istikbal arayışında bulunmayan, yalnızca Tütk milletinin geleceğini düşünen Mustafa ÖZTÜK’ün örnek mücadele hayatını genç nesillere göstermek için yayımlandı.
Bu kitap, kendisini Türklük davasının bir görevlisi olarak gören,Türk milletinin mukadderatını eline alacak genç nesillerin bu şuurla yetiştirilmesine gayret eden Mustafa Öztürk’ün örgütlü mücadelesini takdir etmek için yayımlandı.
Kısaca bu kitap,eyetmiş yıllık ömrünü Türklüğe adamış,Kayseri’nin yetiştirdiği büyük dava adamı, emekli Türkçe öğretmeni “Mustafa Öztürk’e Armağan” olarak yayımlandı.
Ender ve nadide insanlar için ancak böylesine kitaplar yazılır . Mustafa ÖZTÜRK de daha da layıklarına layık bir insan…
ve kısa kısa…
Galip AYATA; “ O Türk Destanlarındaki soylu kahramanların devamı “Alp” tipidirHiç bir beklentiye girmeyen,geriye bir kez dönüp bakmadan yürüyen, gençliğimizi ruh yönünden yeni bir dirilişe götüren.Öztürk’ü anlamak için O’nun kalıbına girmek gerek “der.
Bilgehan AYATA: “Sayın Mustafa ÖZTÜRK, Kayseri’nin yetiştirdiği seçkin şahsiyetlerden biridir.Ömrünü Türk-İl3am ülküsüne adamış,bu uğurda pek çok zorluğa göğüs germiştir.Dimdik yaşamış, istikbal kaygısıyla ülküsünden taviz vermemi biridir.” der.
İsmail BOZKURT:” Enerjisinden,emeğinden,mesaisinden ne varsa verdi.hiç almadı.Almak için de bir imada dahi bulunmadı.Evlâd u ayalini ihmal edecek kadar verdi.Ama, her yerde alnı ak, başı dik yürümeyi hak etti.” der.
Mehmet ÇAYIRDAĞ:”Hak geçmesin diye gençler bir sağdan bir soldan idam edildiler. Mustafa Bey’de idamla yargılandı.Ailesi ekmeğe muhtaç hale geldi.Ancak O, o zaman da bu günde devletinden ve yapanlardan şikayetçi olmadı.Büyük bir tevekkülle devlet için bunları da çekmek lazım diye sesini çıkarıp isyan etmedi.Burada yıllar geçirip beraatle çıkıp kurtulduktan sonra da, birçokları gibi bir kenara çekilmedi.yönünü değiştirmedi.Akıllanmadı(!) Hemen kaldığı yerden işe başladı.Yine dernekler kurup kültür faaliyetlerine ve memleket meselelerinde mücadeleye devam etti.Yıllarca Kayseri Türk Ocağı başkanlığını yaptı…” der.
İsmail DAŞGELDİ; “ Ülkücü bir büyüğüm sayesinde tanıdığım bu insan sanki tarih kitaplarının en destansı bölümlerinden çıkmış bir kahramandı.Büyük Başbuğ METEHAN’ın ordusunda bir nefer,Vey ırmağının kenarında KÜRŞAD’la birlikte savaşan bir çeri,Büyük vezir Tonyukuk’un yanında fikir adamı,Malazgirt’te Kosova’da,Niğbolu’da, bir sipahi Malta’da Ziya Gökalp’in can yoldaşı, Antep’te Dumlupınar’da Sakarya’da yılmaz Kuvvacı, 1944 de tabutluklarda Nihal Atsız Bey’in yoldaşı,Kılıçkıran’a,ÖNKUZU’ya,Dündar Taşer’e omuz veren; Başbuğ Alpaslan TÜRKEŞ’in kader arkadaşı.Evet isim Kayseri’deki Türk Milliyetçilerinin KORKUT ATA’sı MUSTAFA ÖZTÜRK hocamızdı ” der.
Prof.Dr. Cihan DURA;” Kendisini -Türk Kültürüne adamış,değerli yazar ve fikir adamı-Mustafa ÖZTÜRK…
Yalnız bir fikir adamı ve yazar değil,aynı zamanda hatip, eylem adamı, eğitici,yol göstericidir.
Bu saygıdeğer adı ne zaman duysam,taşıyanını ne zaman düşünsem, gözlerimin önünde bilge bir Türk Büyüğü canlanır: Sanki bin yıl öncesinden çıkıp gelmiştir, Oğuz Han’ın Beylerinden biri mi,Tonyukuk’un yoldaşı mı,Dede Korkut Öykülerinden bir kahraman mı, hangisi olabilir diye hayal etmişimdir.” der.
Hakkı DURAN (MHP Çankırı eski Mv.): “Ömür sermayesini yüce değerler uğruna sarf edenler idealist insanlardır.Mustafa Öztürk bu kategoride yer alan bir şahsiyettir.” der.
İbrahim GÜNGÖR: “ Günlük konuşmalarda -dava adamı- sözünü zaman zaman duyarız.Kimin dava adamı olduğunun ölçüsü bence zamandır.Zaman içinde zikzakların olup olmaması bir kişinin dava adamı olup olmadığını gösrerir.Bence Mustafa Öztürk Hocam, 70 yılı aşkın ömründe dava adamı nasıl olur sorusunun cevabıdır.” der.
1944 Kayseri -Kızık Köyü doğumludur.
İlkokulu köyünde okumuştur. Milli Bayramlarda Arif Nihat Asya’dan “BAYRAK”, Orhan Şaik Gökyay’dan “Bu Vatan Kimin” şiirlerini öğretmeninin de teşvikleriyle okur.
1956 yılında Kayseri Lisesi’nin Orta kısmına yazılır. 3 yıl sonra da Kayseri Lisesi’nde öğrenimine devam ederek.Kayseri Lisesi’nden mezun olur.
1965 yılında Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü’nün sınavlarına girer.Yapılan her iki sınavıda başarıyla kazanarak, bu enstitünün “Edebiyat grubu”na yatılı öğrenci olarak girmeye hak kazanır.
İlk makalesin, bu okulda öğrenciyken, öğrenci derneğinin yayımladığı SELÇUK’ta 1966 da yayımlanır.İlk Meydan nutkunu da gençlik adına 27 Mayıs 1967 de Konya’da yapar.
1967 yılı haziran döneminde okulunu bitir. Aynı yıl Van Atatürk Lisesi’ne öğretmen olarak atanır ve burada göreve başlar.(Lisenin bir kısım öğrencileri yatılıdır.)
1967-68 öğretim yılı okulun açılış konuşmasını yapar.Konuşması milliyetçileri sevindirirken,karşıtlarını üzer.
Mayıs1968 de tayini Elâzığ Maden ilçesine çıkar.
Cumhuriyet Bayramı konuşmasını yapar.
1969-1970 eğitim-öğretim yılında Elâzığ Kız İlköğretmen Okulu’nda Eğitim ve öğretime devam eder.
1971 yılında evlenir.Tayinini Kayseri’ye ister.1972-1973 eğitim öğretim yılında Kayseri Aydınlıkevler Ortaokulu’nda göreve başlar.Öğretmenliğinin yanısıra iki dönem Ülkü-Bir’in başkanlığını da beraberinde yürütür.
Büyük Ülkü Derneği’nde makaleleri yayımlanır. 1974 yılında “Kurultay” adlı dergiyi yayım hayatına kor.
1975-1976 eğitim öğretim yılından itibaren iki dönem Kayseri Eğitim Enstitüsü ve Kız ilköğretmen okulunda görev yapar.
12 eylül 1980 li yılları takip edilen günlerde MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası açılır. 14 E+kim 1980-15 nisan 1983 yılları arasında tam 30 ay tutuklu kalır.Tutukluluk süresinin ilk üç ayı Kayseri’de 27 ayıda Ankara-Mamak’da geçer.Hakkında her hangi bir suç bulunamadığı için 15 Nisan 1983 de tahliye edilir.
Tutukluluğun ardından, Kayseri’de Ender Mobilya Fabrikasında 5 yıl çalışır.
26.07.1991 tarihinde Kayseri Atatürk Sağlık Meslek Lisesi’nde, tekrar öğretmenlik mesleğine döner.
1998 yılında kendi isteği ile emekli oldu.
Türk Ocakları Kayseri Şubesinin 1992-1994-1996 yıllarında yapılanolağan kongrelerinde yönetim kuruluna seçilir.1998 tarihindeGenel kurul Mustafa ÖZTÜK’ü başkanlığa layık görür.Öztürk, bu görevi 2006 yılına kadar başarıyla yürütür.
7 Aralık 2006 tarihinde Bilgi Yurdu Gençlik Derneğini kurar.Derneğin faaliyeti olarak o günden günümüze kadar Bilgi Yurdu Gençlik Dergisini çıkartır.
Şiirlerini “Sevda Pınarı” adını verdiği kitapta toplar.Kitap, 2006 yılında Türk Ocakları Kayseri Şubesi’nin yayınları arasında çıkar.
Ülke genelinde yayın yapan büyük gazetelerde haftalık olarak İstanbul’da yayımlanan KURULTAY gazeteleri ile Kayseri’de yayınlanan gazete,dergi ve mecmualarda sayısız makaleleri yayımlanmıştır.Bunlardan bazıları şunlardır: