Semra Meral
UMUT SEN NE GÜZELSİN!
Karanlıkların değişmeyen nuru
Sen ne güzel ‘yola’ mihmansın umut!
Çatlayan toprağın en bol yağmuru
Sen ne güzel ‘çöle’ ummansın umut!
Mecnun senin için çöllere düştü
Ferhat senin için dağlara düştü
Kerem senin için nâra tutuştu
Sen ne güzel ‘küle’ dumansın umut!
Dedemin eşiğinde meşe sensin
Bebemin beşiğinde neşe sensin
Nenemin keşiğinde köşe sensin
Sen ne güzel ‘kale’ imansın umut!
Anaların aşı seninle kaynar
Babanın maaşı seninle oynar
Evlât rüyasında seni sayıklar
Sen ne güzel ‘dile’ dermansın umut!
Üşüyen balanın pazar gocuğu
Masum bakışların nazar boncuğu
Büyük hülyaların beyaz çocuğu
Sen ne güzel ‘çile’ yamansın umut!
Fakirin ekmeği senle tatlanır
Acı lokmalara senle katlanır
Yüreğinde ne dilekler saklanır
Sen ne güzel ‘ele’ amansın umut!
Tabipsin yarayı hep sen sararsın
Hasta yatağında sen bir şifasın
Çiçeklere konup açan baharsın
Sen ne güzel ‘güle’ harmansın umut!
Karacaoğlan’ın yârinin bağı
Âşık Veysellerin sâdık toprağı
Her gelinlik kızın o ak duvağı
Sen ne güzel ‘tüle’ kirmansın umut!
Mevlâna sesinde kutlu çağrısın
Buğday nefesinde Hacı Bektaş’sın
Âhi Evran’da da bizim tanışsın
Sen ne güzel ‘hâle’ zamansın umut!
Umutla tanışın, bülbüller ötsün
Umutla barışın, kargalar sussun
Umutla bakışın, davullar vursun
Umutla yarışın, ozanlar coşsun
Sen ne güzel ‘tele’ fermansın umut!
Semra MERAL