Kategoriler
Yazarlar

Vedat Ali TOK

ved

1966 yılında Kayseri-Pınarbaşı- Büyük Karamanlı köyü’nde doğdu.
İlk, orta, lise ve yüksek öğrenimini Kayseri’de tamamladı. 1988 yılında Fen-Edebiyat Fakültesini bitirdi. Aynı yıl edebiyat öğretmenliğine başladı.
1996 yılında Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalında Prof. Dr. Cihan Okuyucu’nun danışmanlığını yaptığı teziyle yüksek lisansını bitirdi.
Şu anda Berceste Dergisi’nin yayın danışmanlığını yapan Vedat Ali Tok’un, daha önce de Espiye Gündemi, Yağlıdere’nin Sesi (Espiye ve Yağlıdere Giresun’un ilçeleridir. Yazar buralarda ve Tirebolu’da uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmıştır.) gibi bazı yerel gazetelerde haber müdürlüğü ve yayın danışmanlığı görevlerinde bulundu.
Şiir ve yazıları bazı gazetelerle Berceste, Yeniden Diriliş, Erciyes (Kayseri), Uzun Sokak (Trabzon), Bilge (Ankara), Somuncu Baba (Darende) Yeni Dünya, Sarmaşık Kültür (İstanbul), Bizim Külliye (Elazığ) gibi dergilerde yayınlanmaktadır.

    Hâlen Kayseri’de Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği görevini de sürdüren Vedat Ali Tok’un yayınlanmış;
1- Türk Şiirinde Hz. Muhammed (SAV) -1997
2- Şiir Terimleri/ Nazım Tür ve Şekilleri -1998
3- Açıklamalar ve Örneklerle Edebî Sanatlar Ansiklopedisi -2005
4-Gül Arzusu-2005
5-Gül Hasreti-2006
6-Pervanenin Rüyası (Fuzuli Roman)-2007
7-Eskimeyen Türk Edebiyatı Üzerine Mülakatlar-2007
8-Kayseri Lisesi’nden Nura Koşanlar-2007
isimli kitapları bulunuyor.

Şiirlerinden Örnekler:

   DAHA BİR KAÇ YIL ÖNCE

 

Sığırlar gelirdi gün batımı

Kapılarda bir telâş:

    – Kele bacım, yadırgı var mı?

Tezek kokuları tüterdi tandırlardan,

Kömür bulamazken ve bilemezken

Daha lâstik îcat olmadan

Yani nefes alabilirken…

Sonra bir ot biterdi tarlamızda

Ne çiçek ne diken

Eflâtun renkli,

Gül desem değil

Neydi beni cezbeden?

Ona ulaşmak için,

Boy boy ekinleri aşardım,

Tutup koklayasım gelirdi,

Ellerim diken diken…

Gülce kokar mıydı, ?

Eflâtun renkli çiçek

Hâlâ bilmiyorum.

Sığırlar gelirdi gün batarken

Ellerim kızılca diken…

 Ey dün…

 

Ey dün geri dön

Unuttuğum şeyler var

 

Gül değer tenime feryad ederim

Döner döner öteler yâd ederim

 

Bir ulu ağaca bağlanmış bezim

Umudu yitik rüzgârlar sallamaz

Ne zaman kabul olur dualanmış dilekler

 

Ne külünkler sallamışım meğer Şirinsiz dağlara

Ne yürek yangınım vardı oysa

Ne su diye ısrar eden paşalar

 

Kara vurgunlarla beddualanmış

Onsuz zamanlara ayarlanmışım

Akrep sokmuş can alıcı yerimden

Yoksa bu figanın aslı ne bende

 

Sükûtun dili yok avuçlarımda şimdi

Aramızda ne karlı dağlar

Ne dağlarda kar

Ne telli duvar

Hiç bir şey yoktu

Karanlıklar bizi çoktan unuttu

 

Ey dün geri dön

Yeniden yaz efsanemizi

 Bu şiirler:
(www.edebiyatufku.com’dan’dan alınmıştır.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir