Kayseri-Develi 1957 doğumludur.İlk ve Ortaokulu Develi’de gördükten sonra,Lise öğrenimini Kayseri I.Endüstri Meslek Lisesi ve Teknik Lise’de tamamlamıştır.
Lise eğitiminden sonra, 1979 yılında Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu’na girdi.1983 yılında (Bu okul bilahire Gazi Üniversitesi’ne bağlanmıştır.) Lisansını Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makina Eğit.Bölümü’nden aldı.1984 yılında bu okulda Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı.
Yüksek Lisansını yine bu Üniversite’nin Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Eğitimi’nden 1985 yılında aldı.
1989-1996 yılları arasında Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Eğit.Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı.
1996 yılında Yardımcı Doçent oldu.
Yurt içi ve dışında yayımlanmış 50 makalesi,
,mesleğiyle ilgili yayımlanmış 10 kitabı vardır
Ayrıca duygu ve düşüncelerini şiire döktüğü ve “İÇİMDEKİ AYNA” isminde bir şiir kitabı vardır.
Evli ve üç çocuk babasıdır.
Not:Yrd.Doç.Dr.Abdülkadir Güllü ve www.kitapyurdu.com sitelerinden alıntılar yapılmıştır.
Niçin Şiir:
insanlar zaman zaman duygu yoğunluğu yaşarlar ve bu duyguların bir yansıması olur. Bu yansıma; kimilerinde davranış olarak, kimilerinde söz olarak, kimilerinde de bunlara ilaveten yazı şeklinde ortaya çıkabilir. Ben de şüphesiz her insan gibi bunları yaşadım ve duygularımı, hayallerimi bazen şiir şeklinde ifade etmeye çalıştım. İfade tarzı şüphesiz ki kişiye özel bir durumdur. Olumsuz taraflar ortaya konularak olumluluk murat edilirken, olumlu tarafların methiyesiyle de aynı sonuç amaçlanabilir. Benim yaklaşımımda sanırım birinci tarz ağır basmıştır. Duygularımın şiirleşmiş ifadelerini insanlara sunmak benim ortak ya da benzemez taraflarımı onlarınki ile paylaşmak bende ağır bastı. Dr. Abdulkadir GÜLLÜ
GERÇEK DOST
İki türlü dost vardır,dost,
Ölümüne dost,öylesine dost.
Birinin içi ne ise, dışı da öyledir,
Diğerinin davranışı işine göredir.
Biri, özünden gelen güzel çehrelidir,
Diğerinin gerçek yüzü sözle perdelidir.
Birinin kalitesi, kaybedilince fark edilir,
Diğeri ise, fark edilince terk edilir.
Biri, birleştirici,yapıcı, gönlü alçaktır,
Diğeri, dosta mezar kazacak kadar alçaktır.
Biri, dar günde,karanlıkta hatırlanıp çağrılandır,
Diğeri, gün ışığında saklanıp kaybolandır.
Birinin yüzü, hayatın gizemine dönüktür,
Diğerinin ölçüsü mide, gerisi yüktür.
Biri, hayatı anlamlı kılan değerlere aşıktır,
Diğeri, nefsinde kaybolmuş yolu şaşıktır.
Biri, açıktır eleştiriye yanlışsa düzeltir kendini,
Diğerine kusur bulursan, çıldırır kaybeder kendini.
Biri, gerçek dosttur, ondan hiç çekinmezsin,
Diğeri, sadece yanındadır, ayrılınca darbe yersin.
Hayat, hilaf-ı hakikatı bir gün kusar dışına,
Görürsün; sahtesi, gerçeği, senin de çıkar karşına.
Sahte, gerçek anlaşılır, lakin tedbiri kim alır,
Geride hayretten büyümüş gözler, dövülen dizler kalır.
Anlaşılır boşa geçtiği ömrün, ama anlamak boşuna,
Bin pişmanlığın fayda vermediği işler gelmiştir başına.
Sahte dostun bini bir para, alan varsa!
Dünyayı vereceğim, eğer gerçeğini bulan varsa!..
21-12-2001
HOŞGELMEDİN MUTLULUK
Mutluluk kapımı çaldı, dün gece,
Saçlarım ağarmıştı, o gelmeden önce,
Kalmamıştı takatim, yorgun ve bitkindim,
Yıllarca aradım onu, çok didindim.
Bakın şu utanmaza şimdi çıkmış karşıma,
Ben artık tükenmişim, neler gelmiş başıma,
Seni ararken kaybetmişim kendimi,
Ne idi sırrın? Bu kadar sakladın kendini.
Seni tanımak bir ömrümü aldı,
Evet, şimdi geldin ama bende ne kaldı?
Ben sensizliğe alıştım, bozma düzenimi,
Git, sana ihtiyacı olana uzat elini.
Mutsuzluk, mutluluk benim için artık,
Umutsuzluk, umudum oldu benim artık,
Şimdi ben, dalı dikenli solmuş bir gülüm,
Git, bülbülü ol yeni açan bir gülün.
Ne olurdu, şu kısa ömrümde vakitli gelseydin!
Seni gençken tanıyıp öyle ölseydim,
Artık çok geç, dalga geçme benimle, lütfen git,
Üzülmeye takatim yok, ne olursun çabuk git.
Elveda diyeceğim ben, belki de bu sabaha,
Yalvarırım git, kopmadan bağla bir genci hayata,
Eğer bana geldiysen, budur senden isteğim,
Beni yolunda eskittin bari bu olsun bana tek desteğin…
21.9.1991