Kategoriler
Genel Ozanlar

Vedat Ali ÇALIK (Ozan Erbabî)

getattachment

1970 yılında Kayseri İli, Pınarbaşı İlçesi, Pazarören Kasabasında doğdu. Aslen Esenköy (Toybuk)’ludur. İlköğrenimini Konya’da, Ortaokulu Kırıkkale’de, Liseyi Pazarören Mimar Sinan Öğretmen Lisesi’nde tamamladıktan sonra, Burdur Eğitim Yüksek Okulunu bitirerek 1990 yılında öğretmenliğe başladı. Rize, Yozgat ve Kayseri’nin çeşitli ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilikler yaptı.

1997 yılında ilk şiir kitabı “Gül Ektim Mezarlığa” yayınlandı. Evli ve Muhammed Başbuğ Alparslan, Kadriye Aybala Sultan, Aybike Gökçen Hatun isimli üç çocuk babası olan şair, halen eğitim ordusunun çilekeş neferleri arasında görevine devam etmektedir.
Türk halk şiiri türlerinin hemen hepsinden örnek eserler veren Ozan Erbabi, “Sanat vatan içindir” mantığı ile, ağırlıklı olarak mizah – taşlama türü şiirler yazmaktadır.

Niçin şiir ?

ŞİİR

Şiir bir sihirdir, büyüdür bence,
Varlıktaki sırrı görmektir şiir.
Şiir; uyumamak gece boyunca,
Her müşküle kafa yormaktır şiir.

Şiir, şairine verdirir emek,
Şiir, şairine yedirmez yemek.
Şiir, şairinin şerefi demek,
Sözüne bastığın parmaktır şiir.

Şiir, canlı iken sokar kabire,
Şiir, aman vermez yanlış tâbire.
Şiir bir yönüyle benzer cebire,
Hecelerle denklem kurmaktır şiir.

Şiir, sevgiliye mektup puludur,
Şiir, Edirne’den Kars’ın yoludur.
Şiir baştanbaşa Anadolu’dur,
Onda güzelliği dermektir şiir.

Şiir, Leyla sanmak cümle güzeli,
Şiir, Mecnun gibi olmaktır deli.
Şiir, Kerem ile kora düşeli,
Ferhat olup, dağı yarmaktır şiir.

Şiir, taa Yemen’e ağıt ağlamak,
Şiir, Veysel ile türkü söylemek.
Şiir, Fatih’leri Avnî eylemek,
Çağdan çağa mühür vurmaktır şiir.

Şiir, Yavuz ile bükmek bileği,
Şiir, Fuzuli’yle çekmek çileyi.
Şiir, Akif ile bozmak hileyi,
Yayı hedefine germektir şiir.

Şiir, çölde bulmak bir damlacık su,
Şiir, Nedim ile lâle kokusu.
Şiir, unutmamak Koca Yunus’u,
Tapduk Dergâhı’na girmektir şiir.

Şiir, hicret etmek kutsal menzile,
Şiir Medine’de kavuşmak Gül’e.
Şiir Bilal olmak Ebu Cehil’e,
Uhut’ta vuslata ermektir şiir.

Şiir, misyonunu etmektir edâ,
Şiir, bırakmaktır ardında sedâ.
Şiir, ERBABİ’yle ederken vedâ,
Başı dimdik Hak’ka varmaktır şiir.

ŞAİR

Her zaman doğrunun koşar peşinde,
Zorluğa razıdır yolun başında.
Kimseye eğilmez Allah dışında,
Zalimden korkarak pusamaz şair,
Haksızlık görünce susamaz şair.

Kurşundan, gülleden ağırdır lafı,
Burda yamukluğun bulunmaz affı.
Menfaat uğruna değişmez safı
Yanlış yere adım basamaz şair,
Haksızlık görünce susamaz şair.

Yalaka mısralar, yağcı dörtlükler,
İnsanı onursuz hale sürükler.
Ulûfe göndersin deyu böyükler,
Yaftayı boynuna asamaz şair,
Haksızlık görünce susamaz şair.

Artistik pozlara bürünmek için,
Herkese mülâyim görünmek için,
Çağdaş Nemrutlara yaranmak için,
Gidip İbrahim’e küsemez şair,
Haksızlık görünce susamaz şair.

Eğer halis ise kalbinde niyet,
Rütbeye, makama ödemez diyet.
Elinden bir anda gider hürriyet,
Bindiği ağacı kesemez şair,
Haksızlık görünce susamaz şair.

Sözün burasında der ki ERBABİ;
Methiye döktürmek kolaydır tabi.
Sonra da dağları yaratmış gibi,
Övünüp, kendini kasamaz şair,
Haksızlık görünce susamaz şair.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir