Kategoriler
Şairler

Hikmet TURKUT

du

Şair 1963 yılında sivas ili gemerek ilçesi,sızır kasabası’nda dünyaya gelmiştir.İlk ve orta okulu kasabada bitirerek,lise öğranimini sivas ticaret lisesinde tamamlamıştır.
1980 yılında nişanlanıp 1981yılında dünya evine girmiştir.1983 yılında vatani görev için ankara’ya giden durkut,1985 yılında bu görevi tamamlayıp aile yuvasına kavuşmuş.
1987 yılında kayseri büyük şehir belediyesinde zabıta memuru olarak göreve başlamış.halen bu görevde zabıta komseri olarak devam edip, üç çocuk babasıdır.

Belledin

Zamansız olsa da herkes görüyor
Başıma kar yağdı dağ mı belledin?
Ne yaşarsan yaşa hayat sürüyor
Ben zaten ölmüşüm sağ mı belledin?
Üzerime örtülünce toprağım
Hayatın yolunda belli durağım
Güz gelince gazel olur yaprağım
Beni mor sümbüllü bağ mı belledin?

El vermedin içten gelen amana
Gavur geldi sen gelmedin imana
Suçunu yükleyip geçen zamana
Şu kısacık ömrü çağ mı belledin?
Zevk aldın salınca beni hüzüne
Anca geldin sen ömrümün güzüne
Arkandan atmadım her dem yüzüne
Mertçe söz söyledim yağ mı belledin?
Yıkamadım gurur denen kaleyi
Bükemedim nefis adlı bileği
Eledim unumu astım eleği
Örümcek bağladı ağ mı belledin?

Dertlerim yatılı neşem firarda
Gün tükendi bitti, ömür zararda
Hikmet’im yaşarken boranda karda
Dağ düştü üstüme çığ mı belledin?

 

Duvardaki Resim

Zor da olsa indirdim duvardaki resmini
Hayalime kazıdım bundan sonra cismini
Çerçeveye hapsedip duygunun hepisini
Aklımda saklıyorum o cansız hayalini

İndirmedim bunca yıl sana olan saygımdan
Zannetmeki uzaklaştım beslediğim duygumdan
Kurtulur muyum acep takıldığım kaygıdan
Uzaklaşıp indirdim o cansız hayalini

Bana da hak verirsin tam otuz yıl sakladım
Kırılır kaygısıyla hergün gelip yokladım
Haftada bir toz alıp temizledim akladım
Kirlenmeden indirdim o cansız hayalini

Titredim indirirken yere düştü kıvrıldı
Sandım ki organlarım bedenimden ayrıldı
Bir hal oldu inanki et kemikten sıyrıldı
Dökülmeden indirdim o cansız hayalini

Hane halkı sevindi bilmiyorumki neden
Kaç yıldır ızdırap çektirmişim bilmeden
Akraba hısım görüp bu nedir ki demeden
Dillenmeden indirdim o cansız hayalini

Bakıyorum resmini indirdiğim duvara
Çok çabuk olmasa da kapanacak bu yara
O duvarı boyadım karadan daha kara
Bulaşmadan indirdim o cansız hayalini

Ben ona bakıyorken o da bana bakardı
Saati düşünmezdim uyku gözden akardı
Kim baktıysa o resme kafasını takardı
Düşünmeden indirdim o cansız hayalini

Belki de böylesi daha hayırlı olmaz mı
Boş kalan çerçeveye başka resim konmaz mı
İyi düşün Hikmetim onun yeri dolmaz mı
Bilmiyorum indirdim o cansız hayalini

Erciyes

Bakınca benziyor bir nazlı yara
Başında tükenir karı bir ara
Kavuşur Ekim’de zirvesi kara
Ocak’ta turizme hazır Erciyes

Her yıl Ağustos’un aynı günü
Tekir Yaylası’na dönüp yönümü
Kurultayla yapıyordum düğünü
Buluyordum orda huzur Erciyes

Sana şiir yazmak değil haddime
İlham oldun benden önce ceddime
Nakış nakış dokuyanlar kilime
Resmini aklına kazdı Erciyes

Eteğinde bahçeler var bağlar var
Kıblemde dahi sana kıldım karar
Tekir yaylanda arılar bal yapar
Dolaşır hep vızır vızır Erciyes

Hisarcık’la Hacılar’ın boyundan
Sazlıklarda besleniyor suyundan
Yılanlı , Alidağ senin soyundan
Olmuşlar yanında vezir Erciyes

Allah senin bol eylemiş rahmetin
Hiç kimseye olmamıstır zahmetin
Doğduğu yeri sorarsan Hikmet’in
Sivas Gemerek’ten SIZIR erciyes

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir