Kategoriler
Şairler

(Gazi) Emin KUZUCULAR

eminkuzucular

(Gazi) Emin Kuzucular; 1968 de Sivas ili, Şarkışla ilçesi, Akçakışla beldesinde dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra Şarkışla Lisesi birinci sınıftan ayrılarak ağabeyinin isteği üzerine İsviçre’ye gitti.

Burada,gar işletmesinde işe başladı. İşyerinde yükselme sınavlarına girerek başarılı olup,yönetici oldu. Yeni kon umu bol seyahati gerektirdiğinden İsviçre dışındaki ülkeleri de gezme ve tanıma imkanına sahip oldu.

1992 yılında askerlik için ülkeye dönme kararı aldı ve askerlik için müracaat etti.Vatani görevinin son günlerinde, bu ülkenin birlik ve dirliğine musallat olmuş bölücü eşkıya ile girdiği bir müsaderede roket atar mermisi ile yaralandı. Sağ bacağı bedeninden ayrıldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki ilk müdahalenin ardından,Ankara’daki GATA’da kopan bacağı yerine dikildi.

Kayseri’de bir kamu kuruluşunda çalışmakta olan gazi şairimiz, evli ve iki çocuk babasıdır.

Mart-2009 da “ DUY GAZİNİN SESİ” adlı yayınlanmış bir şiir kitabı vardır. Aşağıdaki şiirler bu kitaptan alınmıştır.

 

ELİF

Aklımı fikrimi,bozup da gittin;

Sanki gidişinle,kâr ettin Elif.

Olanca sırrımı çözüp de gittin,

Şu ciğer pâremi,pâr ettin Elif.

Alazken harlandım,ateş misâli

Küsmüş her yanına tek taş misâli.

Bıraktığın derdin var mı emsâli?

Dünyayı başıma dar ettin Elif.

Beni benden eden,inan benliğim.

Maziden kalansa, şimdi günlüğüm.

Urubam,Eliftir, Elif önlüğüm

Bütün yaşantımı zor ettin Elif.

Elif düş mü idin ,yoksa hayâl mi?

Hayalden de öte acep meyâl mi?

Gördüğüm gündüz mü, yoksa leyâl mi?

Yaktın ateşlerde, kor ettin Elif.

Karacoğlan bile, koşmuş peşinden.

Savrulmuşsun, toz olup beleşinden

Bilirdim ki; can ayrılmaz eşinden,

Sen yaban elleri, yârettin Elif.

Seni anlatmaya kalmadı sözüm,

İkimiz içinde tükendi çözüm,

Toprağa bakıyor her iki gözüm,

Görmüyor dünyayı kör ettin Elif.

Terk ettim cemini sevdadan yana.

Çünkü zulüm ettin,-onca- sen bana.

Burada son sözümü söyleyim sana;

Beni âşıklara pîr ettin Elif.

 

 BAŞIM  ÜSTÜNE

Size varılacak bir han kurmuşum.

Her yanını çiçeklerle dürmüşüm.

Bütün mahlûkatı emre vermişim,

Dilediğin senin, gel dedi bana.

İşte geliyorum başım üstüne.

Esen rüzgârlarla çağlayan ırmak,

Emrine sunmsşsm yetmezimi Burak,

Aklına taktığın ne varsa bırak.

Atlayıp öylece gel dedi bana.

İşte geliyorumbaşım üstüne.

Bak sofrana incirirn narın,

Bağbanın gülistan,içinde hurin,

Var ise sevenin o sâdık yârin,

Toplayıp öylece gel dedi bana.

İşte geliyorum başım üstüne.

Davetinde beni yar mı istemiş.

Can emanetini zor mu istemiş.

İcabet edene/ vadimdir demiş,

Kokla gülerimi gel dedi bana.

İşte geliyorum başımüstüne.

Bir davet ki; canlanıyor umutlar,

Gölgesiyle yol gösterir bulutlar,

Bu vuslatı gökte melekler kutlar.

Açıp kollarını gel dedi bana.

İşte geliyorum başım üstüne.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir