Kategoriler
Şairler

Ateşoğlu

Ateşoğlu, 1926 yılında Kayseri’de doğdu.Ankara Gazi Lisesi’ni ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi,Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi.
1951 yılında Türkiye’deki bütün milliyetçi teşkilatların birleşmesiyle doğan Türk Milliyetçiler Derneği’nin fikir ve yayın organı olan “MEFKÛRE” Gazetesi’nin neşriyat müdürlüğünü yaptı.Teşkilatın kültür çalışmalarını yürüttü.Dernek yıldırım gibi teşkilatlanarak bir yılda seksen şube açtı.
Ateşoğlu fakülteyi bitirince Afyon Lisesi Edebiyat öğretmenliğine atandı.Milliyetçi çalışmalarına devam etti.Afyon Lisesi’nden sonra, Askere gitti.Askerliğini, Erzurum’da IX.Kolordu 5.Tümen 256.Piyade Alayı’nda yedek subay olarak yaptı.
1960 İhtilâlinde,Kayseri Lisesi Edebiyat öğretmenliği ve Müdürlüğü’ne tayin edildi.
1965 yılında  Adalet Partisi’nden, Kayseri Milletvekili olarak T.B.M.M.ne girdi.
1975 yılında Ahmet KABAKLI’nın emekli olması dolayısıyla,O’nun yerine, İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’ne (Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi) Öğretim üyesi oldu.
Ateşoğlu Sadece Eğitim Enstitüsü değil,bulunduğu bütün görevlerde Afyon,Nevşehir,Kayseri,Adana,İstanbul Liselerinde vatana millete faydalı gençler yetiştirmeye devam etti.
T.B.M.M.de Kayseri Milletvekili olarak pek çok konularda, özellikle dini ve milli konuların ele alınıp, mecliste kabül edilmesini şiddetle savunmuş ve bunların gerçekleşmesine imzasını koymuştur.Bunlardan;Gençliğin imanını kuvvetlendirmek gayesiyle 1968 yılında (Türkiye’deki bütün lise ve dengi okullara) Din Dersleri’nin konması için,yaptığı müthiş mücadelede,hükümete çeşitli zamanlarda bizzat kaleme aldığı 5 muhtıra verdi. 271 milletvekilinin imzaladığı beşinci muhtıra ile sonucu aldı 1968 yılında (Lise ve dengi bütün okullara) Din Dersleri kondu.
ikinci ve en önemlisi ise, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kuruluş tarihi ve  ortaya konulan yanlışlığın düzeltilmesi için yaptığı mücadele idi. Zira Türk Ordusu’nun kuruluş tarihi olarak “Yeniçeri Ocağı”nın kuruluşu esas alınmakta idi.
Rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ BEY’in de söyledikleri gibi(1963) Türk Ordusu’nun kuruluş tarihi Tanrıkut METE’nin tahta geçtiği m.ö.209 yılı olmalı idi.
(BırakınTürk Devletini,dünyadaki büyük devletler bile ordularının esasını METE’nin kurmuş olduğu onlu sisteme göre oluşturmuşlardır.)İşte Ateşoğlu,1968 yılı Milli Savunma bütçesinde müthiş bir konuşma yaparak T.B.M.M. tarihinde ilk defa bu korkunç tarihi hatayı dile getirdi.Tanrıkut Mete’nin tahta çıkış tarihini Türk Ordusu’nun,Kara Kuvvetleri’nin kuruluş günü olarak kabül edilmesi gerektiğini belgelerle anlattı.Ateşoğlu’nun bu konuşması büyük yankı ve etki yaptı.Genel Kurmay Başkanlığı aldığı bir kararla M.Ö.209 tarihini Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş günü kabül etti.
Ateşoğlu,halen İstanbul’da yaşayışını sürdürmektedir.

ERCİYES DAĞINA SELÂM

Ey yüce Erciyes,bir selâmım var,
Selâm vesiledir,bir kelâmım var.
Sana söylenecek çok meramım var,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,biz,sana âşık milletiz,,
Dünyadayız,ama ehl-i gurbetiz,
Cennette olsak da,sana hasretiz,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,sende bir ulu heybet var,
Duruşunda bile,büyük ibret var,Yüce varlığında,sonsuz hikmet var,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,ben,sende Türk’ü görürüm,
Tarihler yaratam ırkı görürüm,
Dünyayı döndüren çarkı görürüm,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,dağların sultanısın,sen,
Vatansın,Türklüğün bir şanısın,sen,
Türksün,Milletlerin hakanısın,sen,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,ey yüce dağlar otağı,
Alp erler,erenler,bozkurt yatağı,
Ey Türk’ün,İslâm’ın ulu kaynağı,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,sendeki güzel bağlara,
Görüp yaşadığın şanlı çağlara,
Türklüğün beşiği yüce dağlara,
Selâm olsun,elâm olsun.

Ey Erciyes,hükmedersin zamana,
Oğuz gibi,hükmedersin mekâna,
Yavuz gibi,hükmedersin cihana,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,şu hale, bakarsın öyle,
Âlem kitabını,okursun öyle,
Zamandan halılar,dokursun öyle,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,Türk gibi yüceliğin var,
Sonsuz bir gençliğin,kocalığın var,
Bize çok ders verdin,hocalığın var,
Selâm olsun, selâm olsun.

Erciyes,kavgayı, senden öğrendik,
Dik başlı durmayı,senden öğrendik,
Zulme kafa tutmayı,senden öğrendik,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,Türk gibi,başın dik durur,
Ak Şemseddin gibi,yüzün ak durur,
Ardında daima Yüce Hak durur.
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,görürsün,nice seyranı,
Karşılar,yollarsın sonsuz kervanı,
Döndürür durursun,ulu devranı,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,bu aziz yurda temelsin,
Türklüğün timsâli şanlı emelsin,
Dillerde söylenen ulu meselsin,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,gittiğin ilâhi yoldur,
Varlığın,hayatın ulu okuldur,
Her çağda,Türk gibi,Allah’a kuldur,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,Türk gibi,çok örnek verdin,
Sonsuz belâlara,göğsünü gerdin,
Her belâda,ne hikmetler gösterdin,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,bembeyaz kuğu misâli,
Eğilmez başıyla,Türk’ün timsâli,
Ufkında hep parlar,Türk’ün Hilâli,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,başında nice duman var,
Türklüğün başında,nice güman var,
Bağrında kükreyen nice volkan var,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,suların öyle çağlar mı?
Sonsuz bir hasretle,öyle ağlar mı?
Dertler,yüreğini öyle dağlar mı?
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,bağrında ejderin mi var?
Hiç bitmez tükenmez kederin mi var?
Türk’ün bahtı gibi, kaderin mi var?
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,toprağın,taşın vatandır,
Yüce Tanrı Dağı, ulu atandır,
Türklük şahlanacak,buyruk Hak’tandır,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,niyazlar Hak’ka gidecek,
Kurtarıcı  Bozkurt,zuhur edecek,
Türklüğün çilesi artık bitecek,
Selâm olsun, selâm olsun.

Erciyes,Türk gibi,Hak’ka yakındır,
Bizler vasıtayız, Hüküm Hak’kındır,
Türklük âlemi’nde
zuhur yakındır,
Selâm olsun, selâm olsun.

Erciyes,tüm ırkça çilemiz doldu,
Türklük,kurtarıcı ülküyü buldu,
Türklüğün varlığı,varlığın oldu,
Selâm olsun, selâm olsun.

Erciyes,Allah’a hep niyâzdadır,
Hem güzde,hem kışta,hem de yazdadır,
Bir sonsuz sevdâda,dertte hazdadır,
Selâm olsun, selâm olsun.

Erciyes,sen her şeyinle güzelsin,
Türk gibi ebedsin,şanlı ezelsin,
Varlığınla,bir cihana bedelsin,
Selâm olsun,selâm olsun.

Ey dağlar Başbuğu Koca Erciyes,
Dağlar filozofu Hoca Erciyes,
Dağlar padişahı Yüce Erciyes,
Selâm olsun,selâm olsun.

Erciyes,ne desem, vasfın hiç bitmez,
Seni anlatmaya,söz,kalem yetmez,
O yüce hayalin gözümden gitmez,
Selâm olsun,selâm olsun.

Ateşoğlu,artık kalem gitmiyor,
Gönüldeki hasret,elem bitmiyor,
Aslı’yı anlatmaya,Kerem yetmiyor,
Selâm olsun,selâm olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir