ALLAH’a Ismarladık Dostlarım, ALLAH’a Ismarladık!…
Semra Meral
Şükürler olsun; en güzelrayihalar içinde, en özelhalet-i ruhiye içindeyim yine…
Şükürler olsun; oenmüstesna huşu ile kuşatılmış, o enmümtazmânâ iklimindeyim yine…
Şükürler olsun, göklerden inen Ay’ın, 30 gün’ünü;
‘30 gül’ niyetine tutanlar arasında, ayaklarım yerden kesilmiş yine…
İçim içime sığmıyor yine…
Kelimelerinkifayetsiz; tasvirlerin yetersiz kalacağını iyi bildiğim o pek aşina, uhrevî mekândayım yine…
‘Hüsran’ denilen o sevimsiz yapının önünden bile geçmeden ; ‘hüzün’ denilen o tarifi zor kapıyı çalmadan girdiğim, o nezihköşkteyim yine…
Vecd dolu bir ahenk, bin bir çeşit renk içinde; mis gibi buram buram gül kokan, o görkemli bahçedeyim yine..
İçim içime sığmıyor yine…
Şükürler olsun, Halîkına yönelerek engin bir deryada kulaç
ata ata yüzen iyilikbilir bir balık gibi hafif bir yorgunluğa bürünürken
; dingin bir semâda süzüle süzüle uçan naif bir kuş gibiyim yine…
İçim içime sığmıyor yine…
Şükürler olsun , davete icâbet edip fırsatı, rahmete ; rahmeti mağfiret’e;mağfireti selâmet’ edönüştürmek için “affet!,affet! ” nidâlarınınArş-ı âlâ’ya ulaştırıldığı ‘halis ellerde açılanniyazlar’la ; ‘muhlis dillerde kavrulan nazlar’laörtüştüğüm kutlu bir duygu sağanağındayım yine…
İşte bu ya beni; şerleri def ettirip, hayırlarıfethettirmede farklı kılan…
Şükürler olsun yine; Hıra’da tefekkür ede ede‘Oku!’ emrine riayet edip, çöle; ‘nur’ indirenPeygamberimAhmediMahmudMuhammmed Mustafa(s.a.v) ‘e âşık; bin aydan daha hayırlı ‘en mübarek gece’yi son on gün içinde arayacak sevdalılarla, “Kadir’inkadri’nibilenlerle”mukabelelerdeyim yine…
İşte bu ya beni; mushaf rahlesinde, Kur’ânZiyafeti’nde farklı kılan…
İçim içime sığmıyor yine..
A.. sahi daha adımı bile söylemedim değil mi?!..
Ben, sezilsem de görünmeyen ;ben, anlaşılsam da ayan beyan
olmayanım..
Ben gösterişsiz,ben sessiz,ben riyasız olanım..
Ben, ‘ben’ derken bizar olup ; ‘ben’ derken çokkmahcup olanım!..
Ben, sadeceRabbimin bildiği ve “karşılığını bizzat ben vereceğim!” dediği…
İşte bu ya beni,sadece beni tutanların girebileceği ; Cennet’in sekiz kapısından biri olan ‘Reyyan KapısıAsaleti’nde farklı kılan!..
Benim;bir adım Sahur, bir adım İftar
Bir adım Sabır, bir adım Şükür
Bir adım Huzur, bir adım Sürur…
İşte bu ya beni,‘sofra nefaseti’nde farklı kılan!..
Benim; bir adım İtikat, biradım İbadet
Bir adım İtaat, bir adım Dirayet
Bir adım Selâmet, bir adım Hidayet…
İşte bu ya beni,‘teravih fazileti’nde farklı kılan!..
Benim; bir adım Nimet; bir adım Hikmet
Bir adım Kanaat, bir adım Bereket
Bir adım Sükût, bir adım Mesut..
İşte bu ya beni,‘zekatadaleti’ndefarklı kılan
Benim bir adım Hayır, bir adım Hasenat
Bir adım İstikâmet, bir adım Mükâfat
İşte bu ya beni,‘fitre nezaketi’nde farklı kılan…
Beni ancak, bir Rabbim bilir; bir de tutanım…
Beni ancak, bir Rabbim görür;bir de tutanım…
Beni ancak, bir Rabbim anlar;bir de tutanım…
İşte bu ya beni; ‘namaz teslimiyeti, zekat merhameti ve hac saadeti’nden bile farklı kılan!
Benim bir adım İthaf, bir adım itikaf;
Bir adım Elif, Bir adım Ârif!..
Ben arınma, ben durulma…
Ben, ‘ben’de yok olup; ‘biz’de kendini bulma..
Ben hiç gıybet etmeyen ,ben hiç fesat olmayan;
Ben hiçhasetlik de yapmayan…
İşte bu ya beni ;On bir ayın Sultanı’na, ‘Huriferagati’nde farklı kılan …
Ben midesi olsa da aç, gözü gönlü tok ;
Susuz kalsa da, çorak olmayan toprak;
Ben öylesine ak, öylesine pak!..
Ben başa tacım, aşa ilaç;
Beni tutanda olur mu hiç dert kulaç kulaç!
Çünkü ben şifa, ben vefa ;
Benim adım ‘ORUÇ!’..
İşte bu ya beni; beni tutanın açlık kokusunu, Yüce Rabbimin katındaseçkin bir ‘miski amberletafeti’nde farklı kılan!…
Ben seherden önce sahur ; iftarla birlikte, bir iftihar;
Ben bayramdan öce sabır; kadirle birlikte,bir gururum!..
İşte bu ya beni; arife telaşından ziyade,‘arife zarafeti’nde farklı kılan!..
Ben uzakları yakın eden sırat, küsleri barıştıran vuslat;
Ben, sıla-i rahmi özleten hasret,yuvaları hoş eden tat;
Ben ezelden ebede kadar var olacak fıtrat!..
İşte bu ya beni ; dostziyareti, bayram şetaretindefarklı kılan!..
30 gün boyunca,30 gül kokusunca; gönülgönüle olduklarımdan ayrılacak olmam yaklaştıkça hissettiğim ;o çok tanıdık hassasiyetşimdiden karşılamaya hazırlanıyor bilebeni yine…
O; bulut gibi ‘pamuk pamuk’ ama yol gibi ‘ırak ırak’ hasret sarıp sarmalamaya başladı bile beni yine..
Buruk bir ayrılık hüznü kuşatıyor yine dört yanımı…Ağlamamak için zor tutuyorum kendimi ….
İçim içime değil,bu sefer gözyaşlarım sığmıyor gözlerime…
-İnş’Allah beni bekliyor olanlarla seneye yine buluşacağım! Diye düşünmeye başlamak istemiştim ki:
-Ya tekrar göremeyeceklerim….Ya benibenitekrar tutamayacak olanlarım?!..diye düşünürken gözyaşlarım bile kururken;
“Ölmek kaderde var bize ürküntü vermiyor..
Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor…” (*) dediklerinive devamında da hemen: “Allah(c.c) yeter ki, imandan, Kur’an’dan ayırmasın!”diyeniyaz ettikleriniduyar gibiyim yârenlerimin…
-Gül’e Gül’egidiniz…şehadetlerle gidiniz inş’Allah canlarım…
-Ben de yemin ediyorum ;
“İhlasla tuttular beni…”diyesize şahitlik edeceğim!..
” Ey oruç tut yine beni!” diyenlerim;inş’Allahyine geleceğim!…
ALLAH’A ISMARLADIK, Dostlarım…ALLAHA ISMARLADIK!.. Semra Meral
(*) Yahya Kemal Beyatlı
Olamaz benimle gıybet,
Olamaz benimle haset,
Olamaz benimle fesat
İşte bu ya beni, namaz,zekât ve hac kardeşlerimden biraz farklı kılan!
Benim adım nimet, benim adım hikmet…
Benim adım sükût, benim adım vuslat…
Benim adım sabır,benim adım sürur…
TEFEKKÜR (Tarih medeniyet ve düşünce dergisi)den alınmıştır. 28 Ekim 2015 günkü yayınlarından