Kategoriler
Şairler

Abdulkadir BUDAK

akb

Sivas-Hafik 1952 doğumludur.
İlkokula Ankara’da başladı. Sincan Lisesi’ni bitirdi. Yüksek öğrenim yapamadan hayata atılmak durumunda kaldı, devlet memuru oldu.
1994 yılında devlet memurluğundan emekli oldu. Halen bir kamu kuruluşunda sözleşmeli olarak çalışıyor.
İlk şiiri Mayıs 1970 tarihli Defne dergisinde çıktı. Görevi gereği Kayseri’de bulunduğu sı­ralarda şair arkadaşlarıyla birlikte Ozanca ve Hakimiyet Sanat dergilerini çıkardı.(Mehmet Çağlıkasap ile.-Yazılarında Çağlıkasap’tan büyük yardım ve destek gördüğünü anlatır.-)
Şiirleri, şiire ilişkin yazıları ve kendisiyle yapılan söyleşileri Ozanca, Hakimiyet Sanat, Varlık, Yazko Edebiyat, Adam Sanat, Promete, Yaşasın Edebiyat, Yeni Biçem, Pencere, Şiir Odası, Yasakmeyve, Deliler Teknesi, Sincan İstasyonu vb. gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.
2000 yılında 12 sayı çıkan “Şiir Odası” dergisi’nin yayın yönetmenliğini yaptı.
2007 yılında Yazı İşleri Müdürlüğü’nü ve Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptığı Sincan İstasyonu adlı dergiyi çıkarmaya başladı (Sayı: 1, Eylül 2007)
Hilmi YAVUZ, Abdulkadir Budak için;
(Hilmi Yavuz, Ahşap Anahtar’ın arka kapak yazısı, 2000)
“Necatigil, ‘süzgeçlerden geçmiş, arınmış, özlü-yoğun şiirler’ diye nitelemişti Budak’ın şiirlerini. Necatigil’in mektubu 22/23 Ocak 1978 tarihini taşıyor. O günden bu yana, şiirlerini daha da yoğunlaştırarak sürdürdü Abdülkadir Budak. Dili, ironilerle daha da incelterek…” Böyle diyor.

Ödülleri:

1-“Bir Gül Çocuk” adlı çocuk kitabıyla 1982 TDK Şiir Ödülü’nü;
2-“Kuşların Alfabesi” adlı çocuk kitabıyla 1998 Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü;
3-“İmzası Gül” adlı şiir kitabıyla 1994 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü
4- 1994 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü;
5-“Aşk Beni Geçer” adlı şiir kitabıyla 1998 Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü ka­zandı.

Yapıtları:

Şiir Kitapları:

1- Geçti İkyaz Denemesi (1978, Kendi Yayını, Kayseri)
2- Şimdi Yaz (1980, Hakimiyet Sanat Yayınları, Kayseri)
3- Gömleğim Leyla Desenli (1981, Aday Kitaplar, Kayseri)
4- Sevdanın Son Kerem’i (1985, Aday Kitaplar, Kayseri)
5- İmzası Gül (1993, Armoni Yayıncılık, İst.)
& Yanlış Anka Destanı (1994, Era Yayıncılık, İst., 48 s.)
6- Aşk Beni Geçer (1997, Era Yayıncılık, İst.)
7- Endişeli Fesleğen (1999, Öteki Yayınevi, Ank.)
8- Ahşap Anahtar (2000, Can Yayınları, İst., 85 s)
9- Ev Zamanı (2002, Can Yayınları, İst., 72 s.)
10- Sana Bakmak (2004, Can Yayınları, İst.72 s.)
11- İşaretler (2005, Toroslu Kitaplığı, İst., 107 s.; Kendi Seçtikleri Dizisi)
12 Dalgın Rüzgâr / Toplu Şiirler (1978 – 2006) (2007, YKY, İst., 376 s.)

Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:

1- Ayna Sandım Şiiri (1998, İlkyaz Kitaplığı, Ank.)
Çocuk Kitapları:
2 Bir Gül Çocuk (Çocuk şiirleri; 1981, Can Yayınları, İst.; 1982 TDK Ödülü)
3 Kuşların Alfabesi (Çocuk şiirleri; 1997, Era Yayıncılık, İst.; 1998 Sıtkı Dost Çocuk Ede­biyatı Ödülü)

SEVDANIN SON KEREM’İ

Yanlış düşler içinde dalgın dalgın yürüyen
Başını çarpıp kanatan ara-sıra gerceğe
İkide bir karıştıran ağaçta
Bir dal mı olduğunu yoksa yaprak mı
Yoksamaya çalışan alaycı bir ormanı
Sensin toz kumaşlı giysiyi seven
İnce bir uğultunun küçük kardeşi
Sevdanın son Kerem’ine benzeyen

Seni bir yerlerden ısırıyor gözleri
Antika eşya gibisin aşkın sergi salonunda
Görkemli gösterilerin yapay oyuncuları
Tükrük üretmeye alışkın ağızlarca
Bilgiç laflar ediyorlar karşında
Konuşsun susmayı beceremeyen
Sen dinle üstünü kül örtmüş ateş
Sevdanın son Kerem’ine benzeyen

Eskimiş öykülerde kimlik arıyor değilim
Yazıyorum acıyla, yanlış yorumluyorlar
Yaralı hayvan gibi soluyup, iç çekerek
Pazarlığa giriştiğini söylüyorum aşkların
Geçmişi özlediğimi sanıp aldanıyorlar
Anımsat onlara n’olur gömleğimin deseni
Yazdığımın aynası, ikiz kardeşim benim
Göster yaz sıcağında üşüyen yüreğimi

Üstüme yorgan getir, koklamaya bir çiçek
Otur şöyle yanıma duygularıma benzeyen
Yenik düşmüş gibiyim aşkın tartışmasında
Yeniden onar beni ve beni haklı çıkar
Taşlanmayı göze alan antika
Süte su katanları kargışlama işini
Unutursam anımsat, dalgın bir adamım ben
Ey yüksek yapıların alçakgönüllü temeli
Sevdanın son Kerem’ine benzeyen

”Sevdanın Son Kerem’i” adlı kitabından
GİZLİ CAM PARÇALARI

Şehrin ortasındaki kır çiçekleri
Usulca çekildiler geldikleri yerlere
Kapatsak da olur artık camlarımızı
Balkonumuza serçeler beklemesek de
Şehrin ortasındaki kır çiçekleri
Çekildiler diyorum Metin Abi örneği
Ah hepimiz oluyoruz giderek
İntiharların çünkü biçimleri değişti
Büyük kalabalıklardaki yalnızlık intihardır
Görkemli caddelerin açılması uçuruma
Yapma çiçekler götürmek sevdiğimize
Yazmamak intihardır duyumsayıp da
Kesen bıçak değildir insanın bileğini
Yüreğimin kıyısındaki “gizli cam parçaları
“İntihardır bu çağda ağlamayı bilmemek (*)
Nilgün Marmara’yı sevmek, Beşir Fuat’ı
Ecza dükkanının önünde Metin Abi olsaydı!

(*) İntihar eden Şair Metin Akbaş’ın bir dizesi

“İmzası Gül” adlı kitabından

BURADAN BİR ŞİİR ÇIKAR

Kürekler çekiyorsa acemi kayıkçıyı
Taşı annesi sanıp sarılıyorsa yosun
Şehirli desen peşine düşmüşse köylü kilim
Bir kapı ötekine buyrun efendim diyorsa
Bir pencere ötekine açılıyorsa örneğin

Burdan bir şiir çıkar ve ben onu yazarım
Irmağın altından geçiyorsa bir köprü
Aşk ağacın gövdesini sallıyor
Yaprak ondan fazla ürperiyorsa
Çivi zannediyorsa çarmıh İsa’yı
Çıraktan el alıyorsa bir usta

Rujun belirlediği bir kadın dudağından
Şu sözler çıkıyorsa yapma çiçekler çağında
“Gözlerim rimelliydi ağlayamadım”
Bir yenilgi daha almış olur gül
Ve ben bunun şiirini yazarım

Kuş sınıfında yer almış olmalarından
Bir şiir çıkabilir serçe ile kartalın
Koca dünya bir hamalı taşımaz
Koca dünya sırtındadır hamalın

Şiir deneylerle değil acemilikle yazılır
Otelin yolcuda dinlediği vakitler
Ateş üşüyorken dergiden kitaplardan
Nice Abdülkadir Budak’lar geçer

“Adam Sanat, Eylül 1997”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir